YABANCI MAHKEME KARARLARININ TENFİZİ İSTEMİ’NE UYGUN OLARAK YAZILMIŞ ÖRNEK BİR DİLEKÇEDİR.
…………. ASLİYE ..’İNCİ HUKUK HAKİMLİĞİNE
TENFİZ İSTEYEN
(DAVACI)
ADRESİ
KARŞI TARAF
(DAVALI)
ADRESİ
KONUSU : …….. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. tarih ve …./.. sayılı kararının Türkiye’de tenfizi talebidir.
İZAHI :
1) Aramızda yaptığımız ödünç sözleşmesine gore, davalının bana …… Alman Markı borcu vardır.
Davalı borcunu vadesinde ödemediği için……….. Asliye Hukuk Mahkemesinde “Alacak Davası” açtım ve bu davayı kazandım.
Mahkemenin verdiği karar kesinleşti. Sadece davalı, bugüne dek bana olan borcunu ödemedi.
Davalının Türkiye’de bulunan gayrimenkullerinden ………………… adresinde bulunan hakkında icra takip edeni yapmak istediğim için tenfiz istemek zarureti dünyaya geldi.
HUKUKİ SEBEBLER : MÖHUK. m: 34 vd.
SÜBUT SEBEBLERİ : Mahkeme sonucu, kanuni deliller.
SONUÇ VE İSTEK : Yukarıda arz ve izah ettiğim sebeblerden dolayı, Asliye Hukuk Mahkemesinin …/…/… tarih ve …./.. sayılı
kesinleşmiş kararının tenfizine karar verilmesini,
Yargılama giderlerinin de karşı tarafa yüklenmesini saygılarımla dilerim.
Tenfiz İsteyen
(Ad, soyad, imza)
Ekleri :
1) …………… Asliye Hukuk Mahkemesinin …/…/….. tarih ve sayılı kesinleşmiş kararının aslı ve onanmış Türkçe tercümesi.
2) Mahkeme kararının kesinleşmesine dair yazı ve Türkçe tercümesi.
HATIRLATMA!
Yabancı mahkeme ilamının Türkiye’de icra edilebilmesi, yetkili Türk mahkemesi tarafınca “Tenfiz Sonucu” verilmesine bağlıdır (MÖHUK. m: 34).
Görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir (MÖHUK. m: 35).
Yetkili mahkeme, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin (karşı tarafın) Türkiye’deki yerleşim yeri mahkemesidir. Yoksa, Türkiye’de oturmuş olduğu yer; yoksa — tenfiz isteyenin seçimine gore — Ankara, İstanbul yada İzmir mahkemeleridir (MÖHUK. m: 35/3).
Türk mahkemesinin, yabancı bir mahkeme ilamının Türkiye’de tenfizine karar verebilmesi için, aşağıdaki şartların hepsinin beraber bulunması gerekir (MÖHUK. m: 38):
Yabancı mahkeme sonucu, ülkesinin kanunlarına gore kesinleşmiş olmalıdır (MÖHUK. m: 34/1).
Türkiye Cumhuriyeti ile ilamın verildiği devlet içinde “Mütekabiliyet (karşılıklılık) Esası“na dayanan bir antak kalma yada o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilamların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün yada fiili uygulamanın bulunması gerekir (MÖHUK. m: 38/a).
Yabancı mahkeme ilamının Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir mevzuda verilmiş olması gerekir (MÖHUK. m: 38/b).
Yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gerekir (MÖHUK. m: 38/c).
Karşı tarafın müdafa hakkına uyulmuş olması gerekir (MÖHUK. m: 38/d).
Yabancı mahkeme sonucu Türklerin şahıs hallerine ilişkin ise, yabancı mahkemece “Türk Kanunlar İhtilafı” kuralları gereğince yetkili kılınan hukukun uygulanmış olması gerekir (MÖHUK. m: 38/e).
Mahkeme, ilamın kısmen yada tamamen tenfizine yada talebin reddine karar verir. Bu karar, yabancı mahkeme ilâmının altına yazılır ve hakim tarafınca mühürlenip imzalanır (MÖHUK. m: 40).
İlamın icra edilebilmesi için kesinleşmesi gerekir.
Tenfiz talebinin kabul yada reddi hakkında verilen kararın temyizi genel hükümlere tabidir.
Cevap bırakın