İfade edilmek istenen duruma nazaran birden oldukca eş anlamlısı bulunan bu kelime, bir hadisenin ya da durumun anlaşılabilmesi için lüzumlu olan öğelerin tümüne denilebileceği benzer biçimde, hastalık göstergesi, bedensel aktivitelerdeki bozukluğa yol açan şeyler bütününe de denilebilmektedir.
Sözlükte mevcut olan eş anlamlıları, araz, nişane, alamet, emare, sendrom, ipucu ve gösterge olarak geçmektedir. Emare kelimesi çoğunlukla tıpta kullanılmaktadır. Vücutta işlevsel değişikler gözlemleniyor ise bu durum herhangi bir hastalığın emaresi olarak görülebilmektedir.
Yalnızca hasta tarafınca hissedilen ve hastanın şikayetçi olduğu bir ekip durumlar emare olarak gösterilebilir. Bu emareler doğrultusunda testler yapılarak, hastalık bulgularına rastlanır. Ruhsal durumlarda da aynı şey söz mevzusudur.
Ruhsal problemler, bir ekip nedenler eşliğinde emarelerini gösterir. Hasta bedensel ya da ruhsal olarak kendinde gözlemlediği emareleri doktoru ile paylaşarak, sonuca kısa sürede varılmasına destek sağlar. Tıptaki kullanımının haricinde bununla birlikte bir kabahat unsurunun ipuçları olarak da karşımıza çıkabilmektedir.
Suçun kim tarafınca ne sebeple {nasıl} işlendiği bu emareler doğrultusunda gün yüzüne çıkarılır. Netice ile de bir bağıntı içerisindedir. Bir ekip nedenlere dayanarak meydana gelen vakalar, gerçekleşme sürecinde emareler gösterebilmektedirler. Genel tanımı ile emare, bir durumun ya da bir eylemin oluşmasına destek olan bir ya da birden oldukca etmenlere verilen addır.
Vücudun herhangi bir bölümünün dış etmenlerden dolayı derideki doku bütünlüğünü bozucu şekilde tahribat görmesi durumudur. Yaranın lügat anlamı cildin ya da herhangi bir uzvun işleyişini…
